Adres

Vali Konağı Cd. Konak Apt. No:127/3 (Nişantaşı Anadolu Lisesi Karşısı) Şişli, İstanbul

İletişim +90 536 725 54 54 drhasancaglar@yahoo.com
Mezoterapi nedir?

Mezoterapi bazı faydalı bileşiklerin (vitaminler, minareller, aminoasitler, enzimler, büyüme faktörleri, homeopatik ilaçlar) karışımlarının mikroenjeksiyon tekniği ile (çok ince iğneler) cildin orta tabakasına enjekte edilmesi yöntemidir. Tıbbi ve estetik amaçlı kullanılabilir. En önemli özelliği ağız yolu ile ya da kas veya damar içine yapılan enjeksiyonlar yoluyla alınan ilaçların çok az bir kısmı hedef dokuya ulaşmaktayken, mezoterapi ile orta cilt tabakasına verilen maddeler çok düşük dozda olmalarına rağmen uzun ve güçlü etki yaratırlar. Çünkü ilaçların emilimi sırasında bir kısmı emilmeden parçalanarak atılmaktadır. Bu yüzden alınan ilacın etkisi sınırlı kalmaktadır ve metabolitlere bağlı yan etkiler olabilmektedir. Mezoterapide ise küçük miktarlarda yapılan mikroenjeksiyonlarla ilaçlar direkt olarak problemli bölgeye verilir, böylece yan etkisiz, ağızdan alınacak dozun %1’i kadar ilaç ile etki sağlanır. Sonuç olarak daha az yan etkili daha küçük dozlarla ve maksimum etkiyle fayda elde edilir. Birçok kullanım alanı olan bu uygulamada en yaygın kullanım alanları cilt yenileme, cilt lekeleri, sivilce izlerinin giderilmesi, çeşitli deri çatlakları, saç tedavisi, selülit, bölgesel incelme sayılabilir. Lokal anestezi ile uygulanır (çoğu zaman gerekmez). Uygulanacak bölgeye göre uygulama zamanı ve seansı değişiklik gösterir. İyi ürünler seçildiği taktirde ve iyi ellerde yan etki yok denecek kadar azdır. Yüz ve saç bölgesi uygulamaları PRP ile birlikte kombine edildiğinde daha iyi sonuçlar alınır. Özellikle yüz mezoterapisi, saç mezoterapisi, bölgesel incelme ve selülit çok etkili olduğu ve sık kullanıldığı alanlardır.

Mezoterapi yöntemiyle yağ yakımı (Lipoliz)

Mezoterapi; bilinen en kalıcı ve etkili bölgesel incelme uygulamalarından biridir. Uygulama cildin derinine cilt altı yağ dokusu içine yapılıyor. Bölgesel incelme ve selülit tedavisinde kullanılan mezoterapi tedavisi özellikle karın, basen, yan simitler, sırt, diz içi, kol, arka bacak ve kalça kısımlarında son derece başarılı sonuçlar veriyor.

Bu bölgelerdeki yağ moleküllerini parçalayarak zayıflamaya yardımcı oluyor. Tedavinin yan etkisi yok. Ağrı, acı yapmaz. Bölgede sadece geçici bir kızarıklık ve hafif yanma oluşturur.

Mezoterapi zayıflama dışında, yaşlanma karşıtı olarak cilt bakımında, saç dökülmesinin önlenmesinde ve ağrı tedavilerinde yaygın olarak kullanılabiliyor.

Yeni Nesil PRP : cGF (Konsantre Growth Factor)

Artık PRP’den daha ileri bir teknik olan cGF (konsantre büyüme faktörleri), PRP’nin yerini almaya başlamıştır.

PRP yönteminde kandaki pıhtılaşma hücreleri olan Trambosit hücreleri özel yöntemler ile ayrıştırılıp aktive edildikten sonra kullanılmaktaydı. CGF-CD34 tedavi yönteminde ise farklı aktivasyon işlemleri ile çok daha yoğun (konsantre) büyüme  faktörü ve homeopatik (kan oluşturan) kök hücre (CD-34) içeren plazma sıvısı elde edilmektedir.

CGF-CD34 tedavisinde, sadece büyüme faktörleri değil, CD34 adı verilen kök hücreleri de elde edilmektedir. Bu yüzden CGF-CD34 tedavisinin PRP^den daha etkili bir tedavi yöntemi olduğu gözlenmiştir

CGF-CD34 nasıl uygulanır?
  • Direk enjeksiyon ile hasarlı dokuya verilebilir. (diz patolojileri)
  • Mezoterapi yöntemiyle hasarlı bölgede ya da anti-aging yapılacak bölgede cilt altına verilebilir. (estetik mezoterapi)
  • Mikro iğneleme, Dermapen ile hazırlanan deriye emdirilebilir.
  • Cilt maskeleri içinde cilde verilebilir.
  • Yaraların üzerine sürülerek uygulanabilir.

Uygulama hazırlık kısmıyla beraber 30-45 dakika sürer.

Mezoterapi ile selülit tedavisi

Selülit; sık kilo alıp verme, yanlış beslenme, hormonal bozukluklar gibi birçok sebep ile deri altı yağ dokularının bağ dokuları arasında sıkışması ile olur. Bu bağ dokularını kırmadan da anlamlı bir sonuç elde etmek mümkün değildir. 1. ve 2. derece selülitlerde uzun ve zorlu bir tedavi bizi bekler. Bulunduğu bölgelerde portakal kabuğu görünümü oluşur. Kadınların büyük çoğunluğunun değişmeyen sorunudur. Çünkü yetersiz tedavilerle bir nevi masaj olarak vakit kaybederler. Oysa her adımı iyi planlanan cilt altı yağ ve fibröz (bağ) dokusunu parçalayan enjeksiyonlar, cilt altı kanlanmasını ve metabolizmasını artıran radyofrekans uygulmaları, akupunktur ve kupa tedavi destekleri ayrıca gerekirse AWT uygulamaları bu zorlu tedavinin parçalarıdır. Bununla da kalmaz yeme içme konusunda pek çok takviye de içerir. Gerçek delülit tedavisi oldukça ince hesaplanan zorlu bir süreçtir.

Mezoterapi ile çatlak ve skar tedavisi

Çatlaklar, tıbbi olarak strialar, dermisin yani derinin orta tabakasının içinde yer alan elastin ve kolajen liflerin bütünlüğünün bozulması ile olur. Neden olur derseniz, çatlaklar genellikle aşırı kilo alıp verme durumlarında, gebelikte, bazı ilaçların kullanımında, hormon tedavileri sonrası, cildin en çok gerilen bölgelerinde oluşmaktadır. Erken devrede basit yöntemlerle ortadan kaldırabilmek mümkün iken, ileri evrelerde skar tedavisi gerekmektedir.

Strialar yani çatlaklar küçük çizgiler şeklinde başlar. Bu izler genelde atrofik skar adı verilen yüzeyden çökük izlerdir. Yeni oluştuklarında renkleri mor, kırmızıya yakın gözlenir. Eskidikçe renkleri açılarak gri kurşuni bir renk alır.

En sık görüldüğü yerler karın, göğüsler, bel bölgesi, üst kollar, bacakların ve dizlerin iç kısımlarıdır. Kadınlarda daha çok olmasının altında hormonal değişimler yatmaktadır. Gebelik ve doğum sonrası neredeyse % 75-80 kadında çatlaklar, strialar vardır.

Çatlak dokusunu mikroskop altında incelesek doku sıkılığı elastikiyetini sağlayan elastin ve kolajen liflerinin azaldığını görürüz. Dolayısıyla esnek yapı kaybolmuştur. Bu eskime ve gevşemeyi gidermek için bağ dokusu elemanlarını, elastin ve kolajen lifleri desteklemek gerekir. Ne kadar erken müdahale edilirse o kadar hızlı ve kalıcı sonuç alınır. Özellikle 1 yılı geçmeyen çatlakların tedavileri çok başarılıdır. Henüz skar oluşumuna kadar ilerlememiş çatlaklarda dermoroller uygulamaları, glikolik asit, glutatyon, hyaluronik asit, retinoik asit, multivitamin, multimineral solüsyonları ile mezoterapi tedavileri yeterli olabilmektedir. Ancak ileri evrede bulunan derinleşmiş, skar yapısına ulaşmış çatlaklarda dermapen skar modu eşliğinde cGF ve selülit için geliştirilen mezoterapi, solüsyonları ile daha uzun bir uğraş ile sonuç alınır. Dermapensiz sonuç oldukça zordur.

Mezoterapi ile saç dökülmesi tedavisi

Saç mezoterapisi, kadın ve erkeklerde saç dökülmesinin önüne geçmek ve saç köklerini güçlendirmek için saç derisinin ihtiyaç duyduğu vitamin, aminoasit, mineral gibi maddeleri ince iğneler yoluyla derinin 2-4 mm altına enjekte etme işlemidir. Saç mezoterapisinde kullanılacak solüsyonlar tamamen kişinin özelliklerine göre belirlenir.

Saç mezoterapisi uyuyan saç hücrelerini uyararak yeni saç oluşumu sağlar, aynı zamanda bir kökten birden fazla sayıda saç çıkmasını da sağlayabilir. Saçın sağlık seviyesini artırarak gürlüğünü ve hacmini de artırır.

Saç mezoterapi etkisini 4-5 seans sonra tam olarak gösterir. İlk seanstan itibaren saç derisinin nemini geri kazanması ile saçlar daha yumuşak ve parlak bir görünüme kavuşmaya başlar. Saç mezoterapisinin üçüncü ya da dördüncü ayında ise yeni saç köklerinin çıktığını görebiliriz. Saç kök hücrelerinin yeniden oluşması 3-4 ayı bulabilir.

Detaylı bir muayene, saç değerlendirmesi, hormonal sistem analizi yapılıp uzman hekimce uygulama yapılması gerekir. Saç mezoterapisinden sonra saçın 24-48 saat arası yıkanmaması önerilir.

Muayenehanemizde Saç Mezoterapisinin En İyi Ekipmanları

Pistor Eliance Mezoterapi Tabancası, 
Original Dermapen 4 cihazları bulunmaktadır.

Cilt gençleştirme: Anti-Aging
  • Zaman : Değiştiremeyeceğimiz bir faktördür, anı yaşayıp mutlu olmalıyız.
  • Cilt ve vücuttaki oksidanlar : Metabolizma sonucu ortaya çıkan oksidanlar yaşlanma ve kanserin ana sebeplerindendir.
  • Güneş : 10-15 saatleri arası güneş ışınlarından korunulmalı, güneş koruyucular 2 saatte bir yenilenmelidir.
  • Sigara : Yaşlanmayı hızlandırır.
  • Az su içilmesi: Günlük ihtiyacımız 35-40 ml/kg’dır. Bundan az su içildiğinde bağışıklık sistemi baskılanır ve yenilenme çok azalır. Çay, meyve suları ve kahve asla su yerine geçmez.
  • Şeker : Bağışıklık sistemini zayıflatır. Cildin sarkmasına neden olur. Hücre hasarına neden olur. Beyaz un da şeker sayılır. Şeker ve un kullanımları direk cildin düşmanıdır. 
  • Alkol : Karaciğeri zayıflatır ve buna bağlı cilt yenilenme faktörlerini azaltır. İçeriğindeki şekeri de unutmayalım.
  • Kafein : Diüretik olduğu için sıvı ve nem kaybına neden olarak kırışıklıkları artırır.
  • Stres : Bağışıklık sistemini etkileyerek cilt üzerinde olumsuz etkileri olur.
  • Uykusuzluk : Melatonin salınımını bozar.
  • Kötü Beslenme : Serbest oksijen radikallerini artırarak cildi bozar.

Cildimizin gençleşmesi için ben doğal yöntemleri tercih ediyorum. Her şeyin başı doğru beslenme ve yeterli su içme. Doğu tıbbından kalın barsak ve deri birbirinin eşleniği organlardır. Cildin temiz, güzel, sağlıklı olsun istiyorsan önce barsaklardan başlaman gerekir. Sonra vücudumuzun kendini tamir yeteneğini kullanarak cildin gençleşmesini sağlamak çok daha etkili olacaktır. Bunda ise başrol oyuncusu KOZMETİK AKUPUNKTUR’dur. Sadece belirli bölgelere batırılacak iğneler ile cilt altı gençleşme moleküllerinin salınmasını sağlamak oldukça etkili olacaktır. Sonraki tercih ettiğim yöntem ise cilt içerisine cGF (konsantre büyüme faktörleri) uygulanmasıdır. Bu iki yöntem tamamen doğal, kişinin kendi iç iyileşme gücünün etkisini artırarak çalışır.

Ancak kozmetik akupunkturun 12-14 seans uygulanması gerekmesi nedeniyle herkesin buna vakti olmayabilir. Bu durumda doğal mezoterapi solüsyonları ve cGF kullanılarak yapılan DERMAPEN 4 original uygulamaları da tercih edilebilir. Çok sayıda mikrotrauma ve doğal gençleştirici mezoterapi solüsyonları da cilt gençleştirme (anti-aging) alanında oldukça yüz güldürücüdür.

Sizi dinliyorum!

Merak ettiğiniz diğer sorularınız için buradayım.

Whatsapp
  • bubble-12
  • bubble-16